Asit reflü yada gastroözofageal reflü, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasına denir. En yaygın sebebi, yemek borusu ve mide arasında olan özofagus alt sfinkteri gevşemesidir. Anti-reflü mukozektomi (ARMS-reflü) sayesinde reflü hastalığı endoskopik yolla tedavi edilir.
Anti-Reflü Mukozektomi (ARMS-Reflü) Nedir?
Anti-reflü mukozektomi (ARMS-reflü), asit reflü hastalığının endoskopik yolla tedavi edilmesidir. Bu tedavi Japonya’da geliştirilen, ileri düzey endoskopik yöntemdir.
Bu tedavi sayesinde mide girişinde yer alan ve doğal bir bariyer görevi gören, halk arasında ‘mide kapağı’ olarak adlandırılan anatomik yapıyı sıkılaştırarak eski haline getirilir.
Anti-Reflü Mukozektomi (ARMS-Reflü) Nasıl Yapılır?
Reflü , ilk etapta ilaç tedavisi önerilen bir hastalıktır. Ancak hastalığın şiddetlenmesi, ilaçların yetersiz kalması sonucu anti reflü mukozektomi tedavisi uygulanır.
Anti reflü mukozektomi, ameliyatsız reflü tedavisi gerçekleştiren bir yöntemdir. Bu tedavi ileri endoskopik bir uygulamadır, genel anestezi altında yapılır. Tedavide ağızdan, ileri endoskopik cihazla girilir, mide kapağı olarak adlandırılan gevşemiş anatomik doku üç dört santim uzunluğunda alınır ve sıkılaştırılır.
Anti reflü mukozektomi, ileri teknoloji cihaz kullanılan bir işlemdir. İşlem sırasında ve sonrasında hiçbir ağrı, sızı hissedilmez. Doku çıkarılan alan kısa süre içinde iyileşir ve kısmi daralma, sıkılaşma sağlanır. Bu sayede reflü hastalığı tedavi edilmiş olur.
Bu tedavi, cerrahi işlemlere göre daha kısa süren bir işlemdir, iyileşme süresi oldukça hızlı gerçekleşir. Hasta, işlem yapıldığı gün beslenmeye başlayabilir, evine dönebilir.
Anti-Reflü Mukozektomi (ARMS-Reflü) Ne Kadar Sürer?
İşlem öncesi hastaya hafif doz anestezik ilaç verilir ve hastanın uyuması sağlanır. Tedavi sırasında endoskopik bir cihazla boğazdan girilir. Bu tedavi ortalama olarak 45 dakika ila bir saat arası sürebilir.
İşlem sonrası hasta birkaç saat gözlem altında tutulur, sonrasında taburcu edilerek evine gönderilir.
Reflü Nedir?
Reflü; asit, safra ve mukustan oluşan mide içeriğinin bir bölümünün yemek borusuna geri gelmesi hastalığıdır. Ağza kadar gelen acı tat ve yiyecek hissi en büyük belirtisidir. Bazı durumlarda “atipik reflü” şikayeti oluşur.
Atipik reflü; yemek borusunun iç bölümünde ödem oluşması ve bunun sonucu boğazda yumru hissi oluşmasıdır.
Reflü Neden Olur?
Reflü hastalığı, toplumda en sık görülen hastalıklar arasında yer alır, neredeyse dört kişiden birinde reflü vardır. Obezite gibi fazla kilo sorunu bu hastalığın nedenleri arasında yer alır. Yanlış beslenme, aşırı asitli içecekler, hazır gıdalar bu hastalığın riskini artırır.
Mide ve yemek borusu arasında bulunan ve halk arasında mide kapakçığı olarak biline valf, mide asidini, besinleri yemek borusuna geri kaçmasını önler. Kapak görevi gören bu anatomik yapı bazı durumlarda gevşer ve mide içeriğini tutamaz. Bunun sonucu mide içeriği yemek borusuna kaçar, gasroözfageal reflü oluşur.
Reflü Belirtileri Nelerdir?
Reflü hastalığının en klasik belirtisi; ağıza gelen acı hisdir. Bunun dışında başlıca belirtiler şunlardır:
- Boğazda yanma hissi
- Çoğunlukla sabah saatlerinde kısık ses
- Geceleri ortaya çıkan astım
- Sık sık hıçkırık
- Geçmeyen öksürük
- Geçmeyen, kalıcı ağız kokusu
- Diş mine kaybı gibi diş sorunları
- Mide bulantısı
- Boğaz tahrişi
Tanı Nasıl Konulur?
Reflü semptomları birçok hastalıkla karıştırılabilir. Bazı kulak burun boğaz hastalıkları da reflü ile aynı belirtileri gösterebilir.
Kesin reflü tanısı için PH metre testi ve manometre testi istenebilir. Bu testler sonucunda doğru tedavi şekli belirlenir.
Ameliyatsız reflü tedavisinde bazı durumlarda radyofrekans ablasyon (Stretta) yöntemi de uygulanabilir.
Radyofrekans Ablasyon (Stretta) Nedir?
Radyofrekans ablasyon, uzun zamandır, karaciğer kistleri, kalp ritim sorunlarında kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Radyofrekans akımı kullanılarak yapılan bu tedavi reflü hastalığı içinde endoskopik yoldan yapılır.Stretta tedavisi sırasında endoskopik yolla ağızdan yemek borusunun alt ucuna özel bir katater indirilir. Bu kateter mide kapakçığının olduğu bölgeye radyofrekans akımı ve elektrotlar gönderir. Bu akım sayesinde mide kapakçığı bölgesi sıkılaşır, daha az gevşeme meyilli olur.